Yeni Nesil CEO’lar ve TikTok: Shou Zi Chew
2022 yılında sosyal medya sektörü büyük değişimler içerisinde. Bir yandan Twitter ve Elon Musk tartışmaları devam edip Ekim ayındaki dava duruşması beklenirken diğer taraftan Meta yöneticileri katıldıkları etkinliklerde gelecekle ilgili vizyon ve planlarını paylaşıyorlar. Bu kapışma genel anlamda sosyal medya sektörünün hangi yöne evrileceğini ve gücü hangi şirketin elinde bulundurmaya devam edeceğini belirlemek üzere kurulu. Yarışa çok yeni katılan şirketlerden biri olan Çin’li TikTok da kısa video içerik türüyle yarışı ciddi manada kızıştırıyor. Meta şirketler grubunun bir parçası olan İnstagram her geçen gün daha önceki dönemlerde Snapchat’e karşı kullandığı taktikleri kullanarak birer birer TikTok’un yeniliklerini devşirmeye devam ediyor.
Bu resmin içinde bize de oluşan bu vaka analizi üzerine beyin fırtınası yapmak ve değerlendirmek kalıyor. Bu önümüzdeki dönemde yazılarımı Örgütsel Davranış perspektifinden daha çok Yönetim ve Organizasyon tarafına evriltmeye niyetliyim. Yukarıdaki gibi sektörel incelemelere başka bir zaman daha detaylıca devam ederim ancak konumuza hızla devam edelim.
Çinli bir firma olan TikTok ilginç bir şekilde varlığını en kalabalık nüfuslu ülkeler olan Hindistan ve Çin’de devam ettirmezken en hızlı büyüyen ve gelişen platformlardan birisi. Kurucusu Zhang Yiming ikinci dönemine şirketi taşıması için ise yetkilerini devretti ve kurucu sonrası dönem TikTok için başlamış oldu. Görevi devralan kişi ise Shou Zi Chew oldu. Shou asya ve doğu kültürünü temsil eden kişilik özelliklerine sahip ve kendisiyle denk gelmem David Rubenstein’ın programına katıldığı röportajını görmemle başlamış oldu (Kaynak: Youtube: 2022; bkz. Kaynaklar).
TikTok’un bu sene gelirlerini 3'e katlaması bekleniyor (Kaynak: Bloomberg: 2022; bkz. Kaynaklar). 3'e katladığı haliyle ise ulaşacağı rakamın 12 Milyar $ olacağı söyleniyor. Aynı zamanda en fazla bağımlılık yapan sosyal medya platformu olduğu ve kullanıcıların ayda 30 saate yakın vakit ayrılmasının beklendiği belirtiliyor.
Shou yıldız konumundaki bir şirketi devralıyor ve şirketin önümüzdeki dönemde ulaşması beklenen rakamlar astronomik. Ancak lider konumdaki bu liderin dikkatimi çeken en önemli özellikleri bu durumlar değil. Röportaj boyunca sunduğu argümanlar, sergilediği karakter, yapıcı ve açıklayıcı rolü ve tabiki mütevazılığı. Diğer dijital platform yöneticilerinden farklı olarak da dikkat çekici yanı bu, henüz pozisyon denktaşlarına göre çok genç ve deneyimsiz olarak değerlendirildiği birçok fikir söz konusu ancak söz konusu şirket de her şeyi farklı yapan TikTok.
Singapur’da yetiştiğini ve adanın küçüklüğüyle çokça kez bir problem olarak karşılaştığını belirtiyor. Harvard’da tamamladığı Master’ının ardından kendisini yetiştirmesini sağlayan bazı şirketlerde çalışıyor. Şu anda da hali hazırda CEO’luk görevinin yanında Bytedance’in CFO’luğunu yürütüyor. Kendisinin aynı zamanda Shoutime adında bir de hatırı sayılır takipçili bir TikTok hesabı bulunuyor. Her açıklamasında doğu kültürünün etkisiyle egosunu arka planda gizlemeyi başarıyor ve açıklamalarını çocukların da anlayabileceği gibi basitleştiriyor.
Röportaj boyunca bazı söylemleri dikkate değer konumda. Öncelikle çalışkan bir business öğrencisi gibi misyonu ve vizyonu bir çırpıda açıklayıp hızlıca birbirleriyle bağlantılarından bahsediyor.
TikTok’un Misyonu: Our mission is to inspire creativity and bring joy.
TikTok’un Vizyonu: offers a vibrant buzzing atmosphere that celebrates trends and embraces diversity.
Röportaj sırasında kendisine Mark Zuckerberg’ün en büyük rakiplerinin TikTok olduğuna dair dönemsel raporunda yer alan yaklaşımı sorulduğunda açık bir şekilde en önemli rakiplerinin kendileri olduğunu belirterek şirketini sektörün farklı bir alanına konumlandırıyor ve yenilikçi yaklaşımlarına ne kadar güvendiğini belirtiyor. Aynı zamanda hedeflerinden de bahsederek kısa video formatına kattıkları derinliği ve bu format üzerinden elde etmeyi planladıkları başarıları belirtiyor.
Odaklandıkları ve aynı zamanda kendilerini ayıran ve en güçlü özelliklerinden birinin sahip oldukları topluluğun olduğunu belirtiyorlar. Topluluk kavramı hiç de yeni bir kavram değil ve şirketlerin topluluk üzerine gerçekleştirdikleri çalışmalar uzun zamandır araştırmacıların konularından biri olarak karşımıza çıkar. Bu topluluk içerisinde ise en belirgin özelliklerinden birisinin Küçük ve Orta Ölçekli firmalara sundukları pazarlama imkanları olduğunu belirtiyor ve Şangay’lı bir restorandan örnek veriyor.
Bu röportaj öncesine kadar bir TikTok hesabım bulunmuyordu ancak röportaj sonrası platformun ne yöne evrileceğine yönelik olan merakımdan dolayı bir hesap açtım. Şu an Türkiye içerisinde dar bir içerik çeşitliliğine sahip olsa da küreselde yer alan çeşitliliği ülke içerisinde yakaladığı takdirde iddialı platformlardan biri olacağa benziyor.
Kaynaklar:
